Hacamat Olmadan Önce Ne Yapmalı? Antropolojik Bir Bakış Giriş: Kültürlerin Çeşitliliğini Merak Eden Bir Antropoloğun Perspektifi Dünyanın dört bir yanında insanlık, farklı sağlık anlayışları, tedavi yöntemleri ve ritüellerle toplumsal yapılarını inşa etmiştir. Her bir toplum, sağlık ve iyileşme sürecini yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda kültürel, sosyal ve sembolik bir düzlemde de ele alır. Bir antropolog olarak, farklı kültürlerdeki bu çeşitliliği anlamak, insanlık tarihindeki sağlık pratiklerinin evrimini keşfetmek son derece ilginçtir. Hacamat, bu tür geleneksel tedavi yöntemlerinden biridir ve yalnızca bedensel bir arınma değil, aynı zamanda bir toplumsal ritüel ve kimlik oluşturma pratiği olarak derin anlamlar taşır. Peki, hacamat yapmadan önce…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Güzellik Uzmanı Dermapen Yapabilir mi? Tarihsel Köken, Güncel Tartışmalar ve Hukuki Çerçeve Giriş: Mikro-iğnelerin kısa hikâyesi “Dermapen”, yani mikroiğneleme, deride kontrollü mikrokanallar açarak kollajen üretimini uyarmayı amaçlayan minimal invaziv bir yöntemdir. Klinik literatürde akne izleri ve cilt dokusunun iyileştirilmesi gibi endikasyonlar için etkinlik verileri giderek güçlenmiştir; yakın tarihli sistematik derlemeler, tek başına veya kombinasyonlarla uygulanan mikroiğnelemenin faydasını rapor eder. :contentReference[oaicite:0]{index=0} Hukuki zemin: Kim, nerede ve hangi şartlarda uygulayabilir? Türkiye’de “cihazla deri bütünlüğünü bozan” uygulamalar, tıbbi cihaz kullanımına ve sağlık hizmeti sunumuna ilişkin kurallara tabidir. 2019 sonrasında yapılan düzenlemeler, lazer ve benzeri invaziv işlemlerle birlikte Dermapen/mikroiğneleme gibi uygulamaları tıbbi cihaz kapsamına…
Yorum BırakKorunga Bitkisi Kaç Yıllık? Toprağın Hafızasıyla Yazılmış Bir Cevap “Korunga bitkisi kaç yıllık?” diye soran her sese içten bir teşekkür borçluyum. Çünkü bu soru, sadece bir botanik maddesi değil; Anadolu’nun rüzgârında uçuşan polenlerin, arıların uğultusunun, çiftçinin sabah serinliğinde toprağa bıraktığı ayak izinin hikâyesi. Gel, birlikte hem bilimsel hem de duygusal bir yere konalım: Korunga, tarlada kaç yıl yaşar; ama daha önemlisi, neden yaşar? Kısa Cevap: “Çok Yıllık” — Sahada Genellikle 3–6 Yıl Verimde Korunga (Onobrychis viciifolia), baklagillerden çok yıllık (perennial) bir yem bitkisidir. Tarla koşullarında ekonomik verim çoğunlukla 3–6 yıl sürer; iyi bakım ve hastalık yönetimiyle daha da uzun yaşayan…
Yorum Bırak[](https://www.taskk.org.tr/can-celebi-turk-hentbolunun-gururu-oldu-haberi-3027?utm_source=chatgpt.com) Can Çelebi, 27 Nisan 1990 doğumlu olup, 2025 yılı itibarıyla 35 yaşındadır. Ankara doğumlu olan Çelebi, hentbol kariyerine 10 yaşında Yaşamgücü Küçükler Kulübü’nde başlamıştır. Genç yaşta Maliye Milli Piyango’nun altyapısında dikkat çekmiş ve 17 yaşında A takıma yükselmiştir. 2007-2008 sezonunda kulübüyle Türkiye Süper Lig’ini ikinci sırada tamamlayarak önemli bir başarıya imza atmıştır. 2011-2012 sezonu sonunda Ankara İl Özel İdare Kulübü’ne transfer olmuş ve burada da başarılı performansını sürdürmüştür. [1] 2014 yılında Hırvat kulübü RK Nexe Našice’ye transfer olan Çelebi, burada SEHA Ligi ve EHF Kupası gibi uluslararası arenalarda mücadele etmiştir. 2015 yılında Fransa’nın Chartres…
Yorum BırakBüyük Otobüslere Ne Denir? Yolculuğun Edebiyattaki Yankısı Bir edebiyatçı olarak her kelimenin bir kader taşıdığını düşünürüm. Kimi kelimeler insanı, kimiyse şehirleri taşır. “Büyük otobüslere ne denir?” sorusu ilk bakışta sıradan bir dil merakı gibi görünse de, aslında yolculuğun, hareketin ve dönüşümün edebiyattaki sembollerine açılan bir kapıdır. Çünkü otobüs, yalnızca bir ulaşım aracı değildir; hikâyelerin taşındığı bir sahne, karakterlerin içsel yolculuklarının fonudur. Otobüs: Hareketin ve Geçişin Sembolü “Büyük otobüs” dediğimizde aklımıza devasa bir taşıt gelir: otobüs, şehirlerarası yolculukları, kalabalığı ve yolda olmanın tuhaf yalnızlığını hatırlatır. Ancak edebiyatta otobüs, bundan çok daha fazlasını temsil eder. O, hareket hâlindeki yaşamın metaforudur. Bir yerden…
Yorum BırakÇatı Katı Kat Olarak Sayılır Mı? Çatı katı, genellikle apartmanların en üst katı olarak bilinir ve çoğu zaman yaşam alanı olarak kullanılır. Ancak, “çatı katı kat olarak sayılır mı?” sorusu, hem yapı inşa edenler hem de kiracılar ya da ev sahipleri için karmaşık bir konudur. Bu soru, hem yapısal açıdan hem de yasal ve hukuki anlamda farklı yorumlara açıktır. Çatı katının, resmi olarak bir kat olarak sayılıp sayılmadığı, inşaat yasalarına, yerel yönetmeliklere ve hatta kültürel farklara bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Peki, çatı katının “kat” sayılıp sayılmadığını belirleyen temel etmenler nelerdir? Bu yazıda, tarihsel arka planını, günümüzdeki akademik tartışmalarını ve pratikteki…
Yorum BırakZarf Belirteç Nedir? Geçmişten Günümüze Dildeki Dönüşümün İzinde Bir tarihçi olarak geçmişi anlamaya çalışırken yalnızca olayların ardındaki nedenleri değil, o olayların anlatıldığı dili de incelerim. Çünkü dil, toplumların hafızasıdır. Kelimeler, tıpkı uygarlıklar gibi doğar, değişir, dönüşür. Zarf belirteç dediğimiz o küçük ama etkili kelimeler de, tarih boyunca insanların duygularını, hızlarını, zamanlarını ve mekânlarını anlatma biçimlerinin aynası olmuştur. Bugün konuştuğumuz Türkçede kullandığımız her bir zarf, geçmişten bugüne uzanan kültürel bir yolculuğun sessiz tanığıdır. Dilin Tarihsel Dönüşümü ve Zarfın Doğuşu Dilin evriminde zarf ya da diğer adıyla belirteç, insanın dünyayı anlatma çabasının incelikli bir ürünüdür. İlk çağlarda insanlar “ne zaman”, “nasıl” ya…
Yorum BırakKelimelerin İntikamı: Fakir Baykurt’un “Yılanların Öcü” Romanına Edebî Bir Bakış Edebiyat, kelimelerin sessiz bir devrimidir. Her cümle, bir toplumu, bir vicdanı, hatta bir çağın nabzını tutar. Fakir Baykurt’un kaleminden çıkan “Yılanların Öcü”, yalnızca bir roman değil; Anadolu’nun yoksulluğunu, direncini ve adalet arayışını kelimelerin isyanına dönüştüren bir toplumsal manifestodur. Romanın ne zaman yazıldığı, aslında onun ne kadar zamansız olduğunu anlamak için bir başlangıçtır: Fakir Baykurt bu romanını 1958 yılında kaleme almış, ilk olarak 1959’da yayımlamıştır. Ancak “Yılanların Öcü” yalnızca 1950’lerin değil, bugünün de hikâyesidir. Toprağın Diliyle Yazılmış Bir Roman Fakir Baykurt, edebiyatı köylünün diliyle konuşan bir toplumsal bilinç aracına dönüştürür. “Yılanların…
Yorum BırakKanlı ishal tehlikeli mi? Tuvalet kriziyle başlayan büyük bir hayat dersi İtiraf edelim: Tuvalet mevzuları genellikle tabu sayılır. Ama ne zamanki klozette “beklenmedik bir sürpriz” ile karşılaşırız, bir anda en ciddi konumuz hâline gelir. Evet, bahsettiğimiz o meşhur konu: kanlı ishal. Belki de son gördüğün kırmızı renkli şey çilekli milkshake’ti ama şimdi işler biraz daha ciddi. Hadi gel, bu tuvalet dramını biraz gülerek, biraz da ciddiyetle ele alalım. Hem gülelim hem öğrenelim: Kanlı ishal tehlikeli mi? Kanlı ishal: Tuvaletle gelen panik Öncelikle net bir şey söyleyelim: Evet, kanlı ishal tehlikeli olabilir. Ama hemen vasiyetini yazmana da gerek yok. Vücut bize…
Yorum BırakRotovatör Diğer Adı Nedir? Toprağın Sessiz Devrimi Bir tarihçi olarak geçmişe baktığımda, insanlığın en büyük dönüşümlerinin çoğunun toprağın etrafında şekillendiğini görürüm. İlk saban izlerinden modern tarım makinelerine kadar geçen süreç, yalnızca üretim tekniklerinin değil, toplumların da kaderini değiştirdi. Rotovatör dediğimiz araç da bu sessiz devrimlerin son halkalarından biridir. Peki, rotovatör diğer adıyla neyi temsil eder? Toprakla İnsan Arasındaki Kadim Bağ Tarih boyunca insan, toprağı işleme becerisiyle uygarlık kurdu. Neolitik Çağ’da ilk tarım denemeleri başladığında, tohumun toprağa daha iyi karışmasını sağlayacak araçlara duyulan ihtiyaç doğdu. O dönemlerde çapa, saban ve öküzle çekilen basit düzenekler toprağı işlerken hem zaman hem emek açısından…
Yorum Bırak