İçeriğe geç

Göze neden tüp takılır ?

Göze Neden Tüp Takılır? Güç, İktidar ve Görmenin Siyaseti

Bir siyaset bilimci olarak insan bedenine baktığımda yalnızca biyolojik bir organizma görmem; iktidarın, gözetimin ve toplumsal düzenin vücut bulmuş bir metaforunu da görürüm. “Göze neden tüp takılır?” sorusu, tıbbi bir merak gibi görünse de aslında modern toplumun derin yapısal gerilimlerine dokunur. Görmenin, denetlemenin ve görünür olmanın siyaseti burada başlar. Çünkü göz, hem bireyin dünyaya açılan penceresidir hem de devletin bireye yönelttiği bakışın simgesidir.

Göz ve İktidar: Görmenin Egemenliği

Modern siyaset teorisinde iktidar yalnızca yasalarla ya da şiddetle değil, bilgiyle ve görme gücüyle işler. Göze takılan tüp —tıpkı toplumsal sistemlerdeki denetim mekanizmaları gibi— bir tür müdahaledir: görme işlevini düzenler, yönlendirir, kontrol eder. Tıpta bu tüp, sıvı akışını dengelemek için yerleştirilir; siyasette ise benzer bir metaforla, iktidar akışını yöneten “kurumsal tüpler” vardır.

Foucault’nun “görünürlük iktidardır” sözü, bu ilişkiyi mükemmel biçimde açıklar. Göze takılan tüp nasıl bir bakışın sürdürülebilmesini sağlıyorsa, iktidar da kendi bakışını sürekli kılmak için kurumlar inşa eder. Bu anlamda göz, bedenin içindeki küçük bir panoptikon gibidir: hem görür, hem görülür, hem de düzenin sürekliliğini sağlar.

Kurumlar, Denetim ve “Tüp” Metaforu

Kurumlar da tıpkı bir tüp gibi çalışır. Bir yanda devletin gözü —bürokrasi, yasalar, medya— diğer yanda vatandaşın bakışı —katılım, eleştiri, farkındalık— arasında bir akış düzenlerler. Ancak bu akış her zaman şeffaf değildir. Tüp bazen tıkanır; bilgi akışı durur, denetim tek taraflı hale gelir, vatandaşın “görme hakkı” engellenir. İşte o zaman siyasal sistemin gözünde bir ödem oluşur: şişer, bulanır, ağrır.

Sorulması gereken provokatif soru şudur: “Toplumun gözüne tüp takan kimdir?” İktidar mı, ideoloji mi, yoksa bizatihi vatandaşın kendi korkuları mı? Tıpkı tıbbi bir müdahalede olduğu gibi, siyasal düzen de bazen hastalığın tedavisini bahane ederek denetimi kalıcı hale getirir. Böylece tedavi, dönüşür; özgürlük adına yapılan müdahale, gözetim aracına evrilir.

İdeoloji ve Görme Biçimleri: Kimin Gözünden Bakıyoruz?

Her toplumun bir “görme rejimi” vardır. Bu rejim, neyi görüp neyi görmeyeceğimizi belirler. Gözdeki tüp nasıl bir akışı düzenliyorsa, ideoloji de toplumsal algıyı biçimlendirir. Kimi zaman bu ideoloji bize “gerçeği” gösterdiğini iddia eder, oysa çoğu zaman yalnızca iktidarın bakış açısını sabitleştirir.

Burada cinsiyet politikaları da devreye girer. Erkek egemen siyaset, gözü bir “stratejik araç” olarak görür: izler, değerlendirir, hükmeder. Kadınların siyasal katılımında ise bakış çoğu kez etkileşim ve empati ekseninde şekillenir. Erkek bakışı yönetir; kadın bakışı dönüştürür. Peki, bu iki bakış arasında denge kurmak mümkün mü? Yoksa toplumun gözü hep tek bir yönde mi bakacak?

Vatandaşlık ve Görme Hakkı: Kim Kimi Görüyor?

Vatandaşlık, yalnızca oy kullanma ya da yasa önünde eşit olma hali değildir. Aynı zamanda bir “görme hakkı”dır: devleti, kararları, süreçleri görebilme yetisidir. Ancak modern demokrasilerde bu hak çoğu zaman sembolik düzeyde kalır. Vatandaş, gözetlenir ama göremez; izlenir ama izleyemez. Bu da siyasal sistemin “gözde tüp” misali bir yapıya dönüşmesine yol açar: akış tek yönlüdür, bilgi yukarıdan aşağıya süzülür.

Bir siyaset bilimcinin bakışıyla soralım: Devletin gözündeki tüp ne zaman çıkarılacak? Görme yetimizi yeniden kazanmak, demokratikleşmenin en temel adımıdır. Çünkü özgürlük, yalnızca konuşma değil, görme cesaretiyle mümkündür.

Toplumsal Cinsiyetin Bakışa Etkisi: Strateji mi, Katılım mı?

Erkek egemen siyaset, güç ilişkilerini stratejik planlar ve askeri mantıkla örgütlerken, kadın odaklı yaklaşımlar toplumsal dokunun katılımcı ve etkileşimsel yönünü vurgular. Göze takılan tüpün işlevi, bir akışı kontrol etmektir; ancak siyasal yaşamda bu kontrol çoğu zaman “güvenlik” gerekçesiyle meşrulaştırılır. Kadınların bakış açısı, bu güvenlik söylemini kırar; gözü yalnızca gören değil, aynı zamanda “paylaşan” bir organa dönüştürür.

Demokrasi, işte bu iki yaklaşımın kesişiminde nefes alır. Güç odaklı bakışın netliğiyle, katılım odaklı bakışın sıcaklığı birleştiğinde, toplum kendi “göz sağlığını” yeniden kazanabilir.

Sonuç: Görmenin Siyaseti Üzerine Düşünmek

Göze neden tüp takılır?” sorusu, yalnızca tıbbi değil, aynı zamanda siyasal bir metafordur. Göz, iktidarın hem nesnesi hem öznesidir; hem gören hem de denetlenen bir varlıktır. Toplumun gözündeki tüp çıkarıldığında, insanlar yalnızca daha net görmekle kalmayacak, aynı zamanda kendi bakışlarını yeniden tanımlayacaktır.

O hâlde son soruyu soralım: Gerçekten görüyor muyuz, yoksa bize gösterileni mi izliyoruz? Cevap, her birimizin siyasal bilincinde saklı.

Etiketler: #SiyasetBilimi #İktidar #İdeoloji #Vatandaşlık #ToplumsalCinsiyet #Demokrasi

8 Yorum

  1. Reis Reis

    Kanalın göz kapaklarındaki giriş kısmındaki tıkanıklıklarda kanalı genişletme için özel olarak hazırlanmış, silikon materyaller takılır. Bu ortası delik silikon tıkaçlar üç ay sonra çıkartılır ve kanalın açıklığı bu şekilde sağlanabilir . Gözyaşı kanalı tıkanıklığı göz muayenesi ve floresein boya testi yapılarak teşhis edilir . Bebeklerde sık görülen çapaklanma ve gözde sulanma belirtileri göz muayenesi ile teşhis edilir.

    • admin admin

      Reis! Paylaştığınız görüşler, makalemin sadece içerik açısından değil, aynı zamanda bakış açısı açısından da zenginleşmesine katkı sundu.

  2. Çavuş Çavuş

    Silikon tüp takılması, gözyaşı kanalı tıkanıklığının tedavisi için kullanılan bir yöntemdir . Bu işlemde, ince bir silikon tüp gözyaşı kanalına yerleştirilir ve kanalın açık kalmasını sağlar. Silikon tüp, gözün iç köşesinden başlayarak gözyaşı kanalına doğru ilerletilir. İşlem süresi ortalama 5 dakikadır . Ameliyatta herhangi bir kesi yapılmaz, ağrısız ve kansızdır. Ameliyat sonrası göz kapatılmaz, 1 hafta damla kullandırılır. Probing işleminin ilk 3 yaş içinde başarı oranı yüksektir.

    • admin admin

      Çavuş!

      Her noktada katılmasam da katkınız için teşekkürler.

  3. Yasmin Yasmin

    Göz içi mercekler genellikle 40 yaş üzeri bireylerde, özellikle katarakt gelişimi ya da yaşa bağlı görme kusurları ortaya çıktığında tercih edilir . Ancak bazı istisnai durumlarda, özellikle yüksek miyopi gibi ciddi kırma kusurlarında genç bireylerde de uygulanabilir. Kanalın göz kapaklarındaki giriş kısmındaki tıkanıklıklarda kanalı genişletme için özel olarak hazırlanmış, silikon materyaller takılır.

    • admin admin

      Yasmin!

      Teşekkür ederim, katkılarınız yazıya doğallık kattı.

  4. Eren Eren

    İşlem süresi ortalama 5 dakikadır . Ameliyatta herhangi bir kesi yapılmaz, ağrısız ve kansızdır. Ameliyat sonrası göz kapatılmaz, 1 hafta damla kullandırılır. Probing işleminin ilk 3 yaş içinde başarı oranı yüksektir. Göz içi mercekler genellikle 40 yaş üzeri bireylerde, özellikle katarakt gelişimi ya da yaşa bağlı görme kusurları ortaya çıktığında tercih edilir . Ancak bazı istisnai durumlarda, özellikle yüksek miyopi gibi ciddi kırma kusurlarında genç bireylerde de uygulanabilir.

    • admin admin

      Eren!

      Sağladığınız fikirler, metnin değerini artırdı ve yazıyı daha anlamlı kıldı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort megapari-tr.com
Sitemap
https://hiltonbet-giris.com/betexper güvenilir mielexbetgiris.orgsplash